Bir şarkı rast gelir bir yerlerde dolmuşta, bir mağazada, ya da yoldan geçen bir araçtan gelen o hoş tınıya kaptırırsınız kendinizi hatta şarkının aklınızda kalan kısımlarını unutmamak için tekrar edersiniz içinizden. Ve eve gelir bu şarkıyı kim söylüyormuş diye internetten araştırmaya başlarsınız. Ve bulursunuz da. Hatta sosyal medyadan da paylaşırsınız. Olmadı telefonunuza yükler hatta ve hatta zil sesi bile yaparsınız. Size tüm bunları yaptıran şey nedir peki? Biraz merak ve bir o kadar da yoğun ilgi. Geçenlerde bir şiir duydum Ak Partinin aday tanıtım toplantısında müftülük meydanında. Maşallah gür sesiyle bir abim bir şiir okudu. Şiirin ismi Kahramanmaraş’tı. Dedim ne güzel yazmış ne de candan okuyor hiç aklıma gelmedi araştırmak ve okuyan da söylemedi. Derken birkaç gün sonra Büyükşehir Belediyemizin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde bir anma programı olacağını öğrendim. Anılacak kişi Hayati Vasfi Taşyürek’ti. Merak ettim kimdir bu adam diye araştırmaya başladım. Bir de baktım ki bir şiiri ile ün salmış, Her kurtuluş bayramında Kahramanmaraşlı onun şiirleriyle coşmuş geçen müftülük meydanında olduğu gibi… Etkilenmiştim Maraşlı olmadığım halde. Ve beni etkileyen bu şaire vefa borcu hissediyordum içten içe…. Ve o anma gününü sabırsızlıkla beklemeye başladım. Ve o gün geldi. Biraz erkenden gideyim dedim kültür merkezine beni bu kadar etkileyen bir şair kim bilir Kahramanmaraşlıları nasıl etkilemiştir ve Kahramanmaraşlı o şaire nasıl bir vefa borcu hissediyordur duygularıyla yer bulabilir miyim korkusuyla gitmiştim o anma gecesine. Salona girdim ve yerime oturdum. Ve salonun yarısından fazlası boştu. Dedim ben erken geldim daha vakit var dedim. Program başladı ben sadece şiir dinler giderim diye düşünüyordum ama Hayati vasfi bir anlatılmaya başlandı. Edebi yönü, Siyasi cephesi, Tanır’a yaptıkları kazandırdıkları. Hayatından hatıralar. Duygu dolu bir geceyi geride bırakmıştım. Ve üzmüştü beni bu vefasızlık. Dedim cistak cıstak gezen bir arabadan çıkan sesi merak eden, araştırıp bulan telefonuna zil yapan bu kadar azizi bir şahsiyetin kendi şehri için söylenen sözleri neden merak etmez hem bu sözler öyle sözler ki nakarat olsun müzik uysun diye söylenen anlık zevklik sözler değil. Bak ne demiş Hayati Vasfi “Vatan, Bayrak, İman namus uğruna Şahlanan Aslan'dır Kahramanmaraş Düşman orduları girdi bağrına Kahreden Tufandır Kahramanmaraş Kimse yan bakamaz hürriyetine Toz kondurmamıştır haysiyetine Fatihler mi gerek Türk milletine Valide Sultandır Kahramanmaraş Madalyalı Şehir dünyada birdir İçi dışı aynı sözünde erdir Koç yiğidin harmanı olduğu yerdir Mertliğe Vatandır Kahramanmaraş İndirilmez taştır Bayrak kalede Bir sütçü İmam var her ailede Eli, dili olmaz şikede hilede Türkdür, Müslümandır Kahramanmaraş Boyun eğmez göğsün gerer kurşuna Kapalıdır ufku yaban kuşuna Bir devleti yendi yalnız başına Gerçek kahramandır Kahramanmaraş” Okuduğunuz değil mi o kahramanlık fermanı gibi mısraları, kanınız kıpırdadı değil mi? Böyle mısralar yazan eller öpülür Maraşlım senin böyle evladın çok senin böyle şairin çok sen sahip çıkmazsan sen hatırlamazsan kim hatırlayacak. Sen ki Şiirin başkentisin sana salonları doldurmak yakışır. Sana vefa yakışır. Haydi hiç olmazsa ayda iki defa üç defa bir seminer, bir konferans bir edebi etkinlik oluyor güzel şehrimizde. Billboardlar da afişler de duyuruyor belediyelerimiz bu etkinlikleri. Bir etkinlik afişi gördüğümüzde merak edelim kim bu diye bir araştıralım neden böyle bir etkinlik düzenleniyor diye bir araştıralım. Ve göreceksiniz bu etkinlik benim için yapılıyor benim gitmem lazım diyeceksiniz. Haydi Kahramanmaraş Şiirin Edebiyatın Başkenti Kahramanmaraş Haydi Kültürle buluşmaya, haydi bizi biz yapan değerlerle buluşmaya….. Bu vesile ile bir kez daha büyük şair Hayati Vasfi Taşyürek’i rahmetle ve şükranla anıyorum.