Geçen hafta bir arkadaşım tarafından sorulan bir soru bu hafta ki köşemin konusu oldu. Soru da Madem her iş Allah’ın izniyle oluyor, Küçük çocuklara Tecavüz edilmesine Allah nasıl müsaade ediyor? Gerçekten çok dehşetli bir soru. Öncelikle Dünya bir imtihan yeridir. Bunu nerden biliyoruz yüce kitabımız Kuran- Kerimde ki imtihan ile ilgili ayetleri okuyalım ardından da sorumuza ayetlerimizden çıkacak hakikat ışıklarının açacağı perspektifden bakmaya çalışalım. Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155) Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35) Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir. (Ankebut Suresi, 3) “Müminler sadece “İman ettik” demeleri sebebiyle kendi hallerine bırakılıvereceklerini, imtihana tâbi tutulmayacaklarını mı zannettiler? Biz elbette kendilerinden önce yaşamış olanları denedik. Allah elbette şimdiki müminleri de imtihan edip iman iddiasında sadık olanlarla, samimiyetsiz olanları elbette bilecektir.” (Ankebut, 29/2-3 “Eğer dileseydik bütün insanlara hidâyet verir, doğru yola koyardık. Lâkin “Cehennemi cinlerden ve insanlardan bir kısmıyla dolduracağım” hükmü kesinleşmiştir.” (Secde, 32/13) Evet Dünya hayatı bir imtihan yeridir. Öyle bir imtihan ki iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, kömür ruhlu insanlar ile elmas ruhlu insanların ayrımlarının yapılarak iyilerin Cennete, kötülerin ise cehenneme gönderileceği bir imtihanın yeridir. Evet sorumuza bir temsil ile bakalım. Bir okul düşünelim eğitime başlamış haftalar geçmiş ve başarılı ile başarısızın belli olacağı sınav vakti gelmiş. Sorular hazırlanmış ve öğrencilere cevaplamaları için verilmiş. Öğrenciler de soruları cevaplarken öğretmen sıraların arasında geziyor, bazen de öğrencilerin sorulara nasıl cevaplar yazdıklarına bakıyor. Öğretmen bir öğrencinin bir soruyu cevaplarken yanlış cevaplar yazdığını görse ve sınav esnasında uyarsa yanlış yazıyorsun doğrusu şöyle dese bu sınavı yapmanın bir önemi kalır mı? Başarılı ile Başarısızı nasıl ayırt edecek bu öğretmen? İşte Küçücük bir okulda küçücük bir sınıfta küçük bir çocuğun küçücük bir soruya verdiği yanlış cevaba müsaade eden öğretmen istiyor ki çalışan ile çalışmayan belli olsun. Temsil böyleydi hakikate gelelim şimdi. O Öğretmen bizim Rabbimizdir. O küçücük okul bizim dünyamızdır, o küçük sınıf bizim hayatımızdır. O küçük çocuklar bizim gibi insanlardır. O sorular ise Yüce Yaratıcı’nın bizi sınamak için gönderdiği her şeydir. O sorulara verilen yanlış cevaplar ise bizim günahlarımız hatalarımız ve yanlışlarımız, doğru cevaplar ise sevaplarımız, iyiliklerimizdir. Küçücük bir sınıfta başarılı ile başarısız ayrılsın diye öğretmen öğrencilere müdahale etmez ve soruların yanlış cevaplanmasına izin verirse, Alemlerin Rabbi olan Allah iyi ile kötü insanları ayırt etmek için onların işlediği günahlara, zalimliklere, hatta bu soruda geçen masum çocuklara yapılan zulüm de olsa izin vermez mi? Nasıl öğretmen sınavdan sonra başarılı öğrencileri ödüllendirse, başarısızlara ceza verse, İlahi adalet de iyileri cennetiyle mükafatlandırsa, kötüleri ise cehennemi ile azaplara gark etmez mi? Adalet bunu gerektirmez mi? İşte böyle dehşetli bir imtihan. Bize düşen bu sınıftaki iyi öğrencilerin sayısını çoğaltmak için öğrencilere gereken ahlak, Allah korkusu ve kuvvetli bir imanı küçük yaşlardan itibaren onların zihinlerine işlemek ancak böyle olursa toplum huzura kavuşur, insan ise tam anlamıyla insan olur.
Ben 4 yaşında tecavüze uğrayanın açısından bakıyorum.Belki bir ömür etkisinden kurtulamayacak.