Bir yıkık hanede yedi gardaşı Gözünden sakınıp uyuttun babam Nereden bulurdun ekmeği, aşı O yoklukta nasıl büyüttün babam Her yaz Çukurova beklerdi seni Sıcaklar kavurur yakardı teni Omzuna alırdın sökük heybeni O yoklukta nasıl büyüttün babam Gidince dönmezdin dolmadan üç ay On beş günü gidiş, dönüş yola say Vasayit yok, doktor bulunmaz ki vay O yoklukta nasıl büyüttün babam Döndüğünde kar kapıya düşerdi Mutluluktan gözler güler, coşardı Anam yolda karşılardı, koşardı O yoklukta nasıl büyüttün babam Kış geldi ya evde odun ocak yok Balta sapsız, iş görecek nacak yok Kapı tutmaz pencere yok saçak yok O yoklukta nasıl büyüttün babam Köyde kış ayları soğuk geçerdi Bir yeri onarsan, bir yer uçardı Ağaçlar çürürdü, damlar göçerdi O yoklukta nasıl büyüttün babam Şimdi görsen ayak yere değmiyor Bir odaya iki çocuk sığmıyor Gariban yok kimse boyun eğmiyor O yoklukta nasıl büyüttün babam Yılda bir araba değişir olduk Evler satın aldık saraya dolduk Şükürsüz kazancı buldukça bulduk O yoklukta nasıl büyüttün babam Vallahi şimdi çok şükürsüz millet Topluma yerleşti, yıkıyor zillet Zenginde huzursuz, para da illet O yoklukta nasıl büyüttün babam Bu zamanda dolma, biftek tavada Kapıda var, pencerede, sıvada Lâkin mutlu bir aile yok yuvada İşte sen adamdın, büyüktün babam 30. 01.2019.... Y.tmz