Siyah beyaz fotoğraflar, tarihe düşülmüş notlar, kısa kısa görüntüler ve görüşler…
Hayata veda etmiş, onlar adına düzenlenen veda gecelerinin vazgeçilmez öğeleri bu saydıklarım.
70-80 seneye sığan koca ömre tanıklık edenlerin, şehrin önde gelen amirlerinin anma gecesi için yaptığı konuşmalar ve sonunda gece anısına verilen ya bir belge ya bir plaket….
Gecenin sonunda anlatılan kişinin salona gelip duygularını izleyici ile paylaşmasını, izleyiciye nasihatler, tavsiyeler ve hayat tecrübelerini aktarmasını çok isterdim.
Bu isteğim evet gerçek oldu. Cuma günü Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin 2. Kitap ve Kültür fuarı etkinliklerinden biri olan Nuri Pakdil Sukutun Sureti adlı belgeselin gala gecesinde hayalim isteğim gerçek oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatih Mehmet Erkoç’un yapmış olduğu konuşmalarda Nuri Pakdil’in ülke siyasetine yön veren fikir adamlarından olduğu vurgulanırken Sayın Valimiz Mustafa Hakan Güvençer de Sukutu o sessizliğin ne anlama geldiğini anlatmasıyla gece benim için iyice meraklı ve heyecanlı bir hal aldı.
Değerli yazarımız Rasim Özdenören öyle bir şey anlattı ki; adeta ürperdim. Lise çağlarında bir genç arkadaşlarına ne yapmazsa darılır konuşmaz bir düşünün. Maça gelmezse mi, kahveye gelmezse mi ya da kavga var kavgaya gelmezse mi. İlk bunlar aklıma geliyor. Nuri Pakdil arkadaşlarına kitap okumazsanız sizinle konuşmam diyor. Bu ne güzel bir sukuttur ne anlamlı bir sukuttur. Devam ediyor sukuta Nuri Pakdil… Bir sukutta parası ile dergisini, eserlerini susturmaya çalışanlara. Sizin paranız benim dergimde reklam yapmaya yetmez diyor. Adeta paraya sukut etmiş bir Nuri Pakdil.
Ve başlıyor konuşmasına Allah’ın selamı ile başlıyor. Bir yanım Mekke bir yanım Medine Kudüs bir tül gibi üstümde diyor sarıyor İslam coğrafyasının maneviyatını üzerine.
Belgesel esnasında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödül takdimi yapılırken de sükût da gösterişe, sitayişe, benliğe karşı sukut da. Ama biliyor bu ödülü şahsı için almadığını davasında ona adeta ışık tutan Üstad Necip Fazıl’ın hatırasına alıyor bu ödülü bir defalığına sükûtunu bozarak….
Bir sükût da e-mail denilen özlenmeden beklenmeden alınan mesajlara. Başlıyor mektup yazmaya herkese mektup yazıyor. Ağrıya atanan bir öğretmen arkadaşı ilk mektubu ondan alıyor adeta yön veriyor mektuplarıyla dostlarının hayatına. Gecenin sonunda duygu yüklü adımlarla geliyor konuşmasını yapmak üzere bütün salon ayakta…
Birinin size ulaşması için ne yaparsınız telefon numaranızı verirsiniz değil mi. Bir sukut yağmuru daha geliyor Nuri Pakdil’den telefonlara, akıllı telefonlara, sosyal medyalara ve elektronik ne varsa…. Bana mektup yazın diyor Ankara’da ki mektup adresini veriyor.
Sukut öyle kuru kuruya değil, korktuğu için değil, gösteriş için hiç değil O’nun sükûtunu anlamak için Suretini de görmek gerekti yoksa o sükût anlaşılmazdı.
Böyle bir geceyi düzenleyen öldükten sonra değil yaşarken hatırlayan, böyle bir insanı biz gençlere tanıtan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyemize, Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a ve emeği geçenlere sonsuz teşekkürü bir borç biliriz.