Bugün Müslüman’ın benlik denizinde kopacak fırtına ve rüzgâr yoktur.
Bugün Müslüman’ın mekânında, toprağında zaman durmuştur.
Bugün Müslüman’ın dudağında yürek hoplatan şarkısı yoktur.
Bugün Müslüman’ın diyarına misafir olacak güneş yoktur.
Bugün Müslüman’ın çağlar aşacak bir gemiyi inşa edecek Nuh’u yoktur.
Bugün Müslüman’ın düştüğü tembellik denizini yaracak asaya sahip bir Musa yoktur.
Bugün Müslüman’ı düştüğü cehalet kuyularından çıkaracak bâl-ı Cibril (Cebrail’in kanadı) yoktur. Bugün Müslüman’ın yaşadığı pısırıklığı örtecek bir libas örecek İdris yoktur.
Bugün Allah’ın tecelli edeceği temiz bir Sevr ve Tur dağlarımız yoktur.
Bugün Müslüman’ın yabancılaşmamış aydını, yazarı, okuru, idarecisi yoktur.
Bugün Müslüman’ın derin uykularından uyandırılacak bir ruhu yoktur.
Bugün Müslüman’ın yaşadıklarına ağlayacak gözü; pişman olacak yüzü yoktur.
Bugün Müslüman’ın coşacak, hareketlenecek, heyecanlanacak takati yoktur.
Bugün Müslüman’ı gafletten çekip alacak nasihatler yoktur, akıl bu sözleri tahayyül edemiyor.
Bugün Müslüman’ın renksiz, cansız, tatsız halini şenlendirecek, renklendirecek, canlandıracak, şerbet veren şairler yoktur.
Bugün Müslüman’la barışık bir ilim, bir bilim, bir kalem, bir kitap yoktur.
Bugün kâinat lisanını okuyacak, yeni şeyler söyleyecek, düşündürtecek dâhimiz yoktur.
Bugün yazdıklarıyla aklı gebe bırakacak aydınımız, münevverimiz yoktur.
Bugün Allah’a rahmeti için sunacağımız gayretimiz, çabamız, sa’yimiz, ihlâsımız yoktur.
Bugün Müslüman’ın okuduğu ezanda kalbi titreyecek Bilal’ı yoktur.
Bugün Müslüman’ın bütün mevcudatla kavga edip, onları reddedip, tanımayıp, beş vakit kusurunu ifade eden, secde eden kahramanları çok azdır.
Bugün Müslüman’ın düştüğü durumu görüp, dertlenen, acı çeken, yanan, aydınlatan, aksiyon adamları çok azdır.
Bugün Müslüman’ın bahçesinde yenilecek meyve, gölgesinden istifade edilecek ağaç, şakırtısından ferahlanacak bülbül çok azdır.
Mehmet Akif “Köse İmam” adlı şiirinde devrinin Müslüman’ından şöyle dert yanar:
Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felah;
Hangi bir millete baksan uyanık… Çünkü sabah!
Hele bîçâre Şeriatla nasıl oynanıyor!
Müslümanlık bu mu yahu? Diye insan yanıyor.
Sözü bitirirken: bu yazıyı yazarken dertli olduğumu farz edin ve garipsemeyin. Durum bu haldedir. O halde sormak gerekmez mi? Bunca yokluk içinde Müslüman neden vardır?