EX ORİENTE LUX - 2


Bu makale 2015-01-29 10:29:17 eklenmiş ve 2645 kez görüntülenmiştir.
İbrahim Güleroğlu

Edward Said, Şarkiyatçılık adlı kitabında “Doğu, Avrupa’nın sadece komşusu değildir. Avrupa’nın en büyük, en eski sömürgelerinin mekânı, uygarlıkları ile dillerinin kaynağı, kültürel rakibi, en derin, en sık yinelenen öteki imgelerinden biridir” der. Şarkiyatçı (Oryantalist-izm) Doğu hakkında yazan, araştıran kişidir. Doğunun dillerini öğrenir, kültürlerini, ananelerini araştırır. Yaşam şekli, anlayışı, demografik yapısı, farklı kültürlerin varlığı ve dağılımı hakkında akademik çalışmalar yapandır. Buna sömürü bürokrasisinin akademik düzeyde sistemleştirilmesi diyebiliriz. Daha açık ifadeyle bilimi bile (sosyoloji örneğinde olduğu gibi) sömürüsünü kolaylaştırmak ve meşrulaştırmak için kullanır. Meşrulaştırma nasıl mı?

   Doğunun zenginliğini çalmak için hırsızlıkta ihtisas hırsıdır şarkiyatçılık. (Tabi ki şark çalışmalarının yöntem olarak İlahiyat çalışmalarımızı etkilediği ayrı bir meseledir. Ki gereklidir.) Daha doğrusu şark hakkında düşünerek, saptamalar yaparak bulduğu fikirleri meşrulaştırmak onun işidir. Mesela doğu despottur yargısında bulunur. Doğulu, özellikle İslam’ın ağırlıkta olduğu devletlerde araştırmalar yaparak bu fikri meşrulaştırır. Siyasal, askeri, ekonomik, bilimsel ve ideolojik üstünlüğünü kullanarak yargısını bedelsiz şekilde doğuya da kabul ettirir. Diğer anlamda biz doğulular batılıların bizi ifade ettiği gibi kendimizi ifade ediyor, kimliğimizi oluşturuyoruz. Onlar gibi düşünüyor, onlar gibi yaşamaya çalışıyoruz. Batıdan gelen ışık bizi biz mi yapmalıydı, yoksa bizi onlar gibi mi yapmalı?

  Said, Benjamin Disraeli’den “Doğu bir meslektir” sözünü aktararak işe başlar. Bunu tahlil etmek için sosyal ilimlere girmeye gerek yoktur. Biraz anlaşılabilmesi için Hollywood filmlerine bakmak yeterli olacaktır. Mumya, Indiana Jones, Takip İstanbul gibi bir iki filme dahi bakıldığında; doğunun batı için gizemli, mistik, aydınlatılmaya muhtaç, cehalet içerisinde yüzen, diktatörlükle yönetilen demokrasi yoksunu ülkeler fikrinin sahnelerle iletildiğini göreceğiz. Oysaki birkaç yüzyıldır ışığı onlar tutmuyor muydu? Yolumuzu aydınlatmak için ülkelerimizde cirit atmıyorlar mıydı? Neden sinemaya kadar doğu onlar için en seçici meslek olmuştur? Gerçekten bir doğu dünyası var mı? Veya batılılaşmış bir doğuda mı yaşıyoruz?

   Batı doğululuğumuzu ifade etmemiz için çizmelerini çeksin üzerimizden. Basmakalıp yargılarıyla, kendi anlamak istediği şekildeki doğuluyla, kişilikle baş başa kalsın. Doğulu olduğumuzu anlayacak kadar elini çeksin üzerimizden. Işığını Olimpos’un derinliklerine yöneltsin.

Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
ÇOK OKUNANLAR
SON YORUMLANANLAR
E-Mail Bülten Kaydı
Anket
Size göre Kahramanmaraş'ın en acil sorunu nedir?
Ulaşım
Eğitim
İşsizlik
Konut
Muzen Haber
© Copyright 2013 muzenajans. Tüm hakları saklıdır. Bu site Ziya SOFT haber yazılımı alt yapısı ile yapılmıştır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AKP Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arakan Meselesi
erotik shop erotik shop erotik shop erotik shop erotik shop erotik shop erotik shop istanbul escort