Arapça’da bir işi başarmak için elinden gelen bütün imkânları kullanmak manasına gelen cihad, dini anlamda ise; dini emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmak, İslam’ı tebliğ, nefse ve dış düşmanlara karşı mücadele vermek şeklinde anlaşılmaktadır. Daha çok İslam düşmanları ile savaş şeklinde algılanan cihad kavramı günümüzde boyut değiştirmiştir, değiştirmelidir. Zira Cihad sadece Müslüman olmayan unsurlarla savaştan ibaret olan dini bir sorumluluk değildir. Bütün yönleriyle ilahi mesajı insanlığa duyurma amacı güden, bu sebeple de her devirde canlı tutulması zorunlu olan cihad faaliyetinin günümüz şartlarında hangi yöntemlerle yapılması gerektiği araştırılmalı, bilinmelidir.

Bunun için birinci olarak Kur’an ve Sünnet cihad erinin öncelikle ilim ve imanla donanımlı olmasını emreder.

İkinci olarak bir Müslüman faiz, ihtikâr, rüşvet ve hırsızlık gibi haksız yollarla kazanç elde etmeyi yasaklamak, kanaatkârlığı teşvik etmek vs. ile Müslüman toplumu meşru bir ekonomik düzen içerisinde güçlendirmeyi amaçlamalıdır.

Kur’an-ı Kerimde bozguncu güçlerin nesilleri tahrip etmeye yönelik faaliyetlerine dikkat çekilmiştir. Bu sebeple üçüncü olarak her Müslüman bilmelidir ki geçmişteki gibi cephe savaşlarından daha çok zamanımızda savaşlar kültür mücadelesine dönüşmüştür. Her İslam yolcusu İslami değerleri bilip yaşatma yolunda gayretkar ve donanımlı olmalı. İnsanın korunması ve yüceltilmesi yolunda her adımı atabilmeli yeri geldikçe ülkesinin kültürel gelişimine, uluslar arası bilinirliğine katkıda bulunmalıdır. Dördüncü olarak Müslümanlar sürekli sulhtan yana tavır koymakla birlikte sürekli herhangi bir saldırıya karşı silahlı savaşa hazırlıklı bulunmalıdır. Gerek ilmi ve gerek teknik yönlerden hazırlıklı olmak ve nihayetinde savaşa savaşla karşılık vermek de cihad faaliyetlerinden biridir.

Beşinci olarak emr-i bil ma’ruf ve nehy-i ani’l münker başlığı altında her Müslüman ahlaki yozlaşmalara karşı koymalı, iyiliği yaymalı ve bu konuda yeterince ilmi birikime sahip olmalıdır. Başta herkes kendi nefsini hesaba çektikten sonra bilmeliyiz ki kötülük ancak iyiliğin olmadığı, yapılmadığı yerlerde ortaya çıkar ve yayılır. Hz. Peygamber (asm) buyurduğu gibi asıl cihad, nefse karşı yapılandır. Sayılan maddelerden de anlaşıldığı gibi şiddetin İslam’a hizmet ettiği pekte söylenemez.