İnsan fikirden ibarettir. Ki dervişin fikri ne ise zikri odur .Yazılmış olanlar yazılmamış olanların habercisidir.Yenisi ya da dahası ; mesele bu değil.Mesele derinliğe inkilap ; sığ kalmamak ve hesapsızca..Mesele ; iç dünya ile dış dünya arasında çok ama çok kalın şeffaf bir duvar örebilmek.Bu duvar; ilimle,bilimle,fenle hasılı şuur neticesinde ki idrak ile bir açıdan tecrübe başka bir açıdan karakter.
Kalabalıklar arasında ki yalnızlığını mekan ve zaman gözetmeksizin dolu dolu yaşıyordu. Ailesi kalabalık olmasına rağmen ailesi içinde de yalnızdı. Sebepler zincirinde yürüyüşü devam ediyordu ve kendinden kaynaklı olmayan ve aslında kendisiyle hiç ama hiç alakası olmayıp kendisini bulan meseleleri kendisine ödev edinmesi artık çoktan şiarı olmuştu. Mütevaziydi. Alçakgönüllüydü ama asla ALÇAK GÖNÜLLÜ değildi. Vazgeçmek; isteklerinden vazgeçmek O'nun rutini olmuştu.Ve zaman geçiyordu.Yorulmak dinlenceydi derdi dedesi ve mazisi ; e O'da buna alışmıştı.Ama işte o ama O'nda çoktu.Ve bu amaları kendi kendine izhar ediyordu.Sorguluyordu!Meseleleri tersten muhakkak düşünüyordu.Tahayyülü farkındalık diyalektiğinde '' tahammül'' dü . Bazen dile gelirdi 2. ve 3. şahısların meselelerinde çözüm noktasında olduğu için ve derdi ki :''tahammül'' .Her ikisine de tahammül derdi. Ve bu yine kendine kar ederdi. Karınca konserlerini hiç kaçırmazdı. Ama her şeyden önce önceliği insandı.
Şunu farkettim epey bir süre sonra. Hiç derdini açmadı. Onda gördüğüm ve üst satırlarda yazıya döktüğüm durumlara rağmen sancılarını aşikar etti ama çehresinde hiç tebessüm eksik olmadı. Kendisini kimimiz yakından kimimiz uzaktan tanırız. Dik başlı ama tevazudan uzak olmayacak kadar asil. Halen dilini çözmeye çalışıyorum çünkü çok konuşan biri değil. Uykuyla arası pek yoktu hatta hiç uyumazdı.Bir gün çok yakın arkadaşı ile kol kola yürüyorlardı ve o yine sessizdi , sana bir şey sormak istiyorum dedim , sessizce baş salladı arkadaşı sanki diliydi ve arkadaşı : '' buyur sor '' dedi.
''Ağlarken de gülüyormuşsun doğru mu?'' dedim, bir süre sükut etti ve cevaben :
''mesele gülerken ağlayabilmek '' ..