Sultan Mahmud Gaznevî, bir savaş sonunda kıymetli bir elmas taşı ganimet olarak ele geçirir. Sonra taşı etrafındaki vezirlerinden birine vererek der ki:
Şu taşı al, kır! Parçala!
O vezir der ki:
Sultanım, bu çok kıymetli bir taş, bu bir elmas, ben bunu nasıl parçalarım?
Sultan nadide elması diğer bir vezirine verir:
Şu taşı al, parçala!
O da şöyle der:
Bunu ben de parçalayamam. Sultanım, bu çok kıymetli bir taş..
Vezirler bu sorunun imtihan için sorulduğunu düşünerek, güya sultana yaranmaya çalışmaktaydılar. Herkes taşın kıymetinden dem vurarak taşı kırmaktan çekindiğini beyan eder. Sultan son olarak çok sevip iltifat ettiği bu sebeple diğerleri tarafından kıskanılan has adamına verir taşı. Ona da:
Şu taşı parçala! der. Sultanın has adamı emri alır almaz, elması eline alır ve parça parça eder. Bu gence kıskançlık besleyen huzurdakiler hayretler içinde olan biteni izlemeye koyulurlar.
Sultan Mahmud: "Ne yaptın? Çok kıymetli bir taşı parça parça ettin"; sözüne şu cevabı alır:
"Sultanım, sizin kalbinizi kıracağıma ben taşı kırarım. Siz, bana bunu kırmamı emrettiniz, sizi kırmayıp kırdım. Bunun dünyevî değeri olabilir fakat sizin kalbiniz benim için elmastan, pırlantadan daha kıymetli olduğu için kalbinizi kırmaktansa taşı kırmayı tercih ettim" der.
Değerli dostlar aşk ; kişinin yöneldiği şeye karşılık, o şeyin devamlılığı için icap ederse kendinden feragat etmeyi ve isteklerinden vazgeçmeyi gerektirir.Vazgeçmek kişinin kendinden uğrun olunca karşısında ki doğrudan vazgeçilmez olmuştur bile..
Yani sıdk yönelişin samimiyetidir.Bu samimiyet derecesi ne kadar üstün ise kişi o derece yönelişine teslimiyetçi olacaktır.Elbette ki burada esaret yoktur.Çünkü ulaşılan gaye sonsuzluğa uçuşun adı olacaktır.Bu ulvi uçuşta olmazsa olmaz kanatların bir adı sadakattir.
Unutmayalım ki ; Emirin, sevgilinin, amirin, anne ve babanın, yöneticinin sözüne itaat kişinin kendinde ki saygınlığı artıracağı gibi, kendine dert ettiğin şeyin dermanı da davasına sadakati olacaktır.
Sultan Mahmut o değerli taşı bize ibret olsun diye feda etmişken bizlerin kalbimize doldurduğu değersiz taşları Yüce Yaratıcı'nın emri diye parçalayıp atması zaruridir.
Sadakat aşkın ispatıdır.