Çocuk yaşlarında tiyatro ile sanat camiasına adım attı Erhan Güler. O, hem bir müzisyen hem bir oyuncu hem de 9 yıl Kung-fu yapmış ve karakuşak sahibi olmuş bir sporcu. Ancak karakuşak sahibi olsa da müzikten ve oyunculuktan kopamadı. “Ağabeyim” dediği usta sanatçı merhum Erol Büyükburç’u kaybettikten sonra sessizliğe bürünen Güler, şimdilerde Salda, Roma ve Yeniköy’de ‘Sakız’ adlı yeni albümüne klip çekti. Sadece işiyle gündeme gelmek isteyen sanatçı, “Kimseye yalakalık yaparak bir yerlere gelmedim. Tek isteğim iş üretmek. Sanatın hakkını vermek” diyor.
KALİTE SUNMAYI AMAÇ EDİNDİ
Hayatta hep sevdiği işlerin içinde yer almış, sevmediği işlerin yanına dahi yaklaşmamış idealist bir sanatçı Erhan Güler. İnsanlara güzel, kaliteli işler sunmayı amaç edinmiş bir idealist hem de. ‘Kalite sunmak benim hayat tarzım’ diyor. Başarı merdivenlerini elleri cebinde değil tırnaklarıyla kazıyarak çıkan sanatçı ile sanatın birçok yönüne dair konuştuk.
KUNG-FU’DAN BİRİNCİLİK ALDI
Çocukluk yıllarında girdiği sanat camiasında çok yol katetti. Eğitimli bir müzisyen olan Güler, sözleri ve müzikleri kendisine ait “Beni Sevecektin” ve “Çaresiz Ayrılık” isminde albümler çıkarttı. Şimdilerde ise yeni bir albümün heyecanı içerisinde. ‘Sakız’ isimli albümün klibini çekti. Klibin bir bölümünü Roma’da çeken Güler, sinema filmleri ve televizyon dizilerinde yer aldı, birçoğunda da başrol oynadı. Oynadığı roller gereği sporla içli dışlı oldu ve kung-fu dersleri aldı. Aldığı spor dersleri ona, katıldığı müsabakalarda ülke genelinde birincilik ödülü getirdi. Kendisi ise bu yorucu maratonun başarı sırrını sadece “Azim” olarak değerlendiriyor. Azim ona göre her şeydi ama azmi de kalite yolunda harcamak gerektiğini düşünen sanatçı kaliteden vazgeçildiği anda yapılan hiçbir işin değerinin olmayacağını savunuyor.
KİMSEYE YALAKALIK YAPMADIM
Müzisyenliği de oyunculuğu da popülerlik için yapmadığını çünkü sanatın popülariteye kurban edilmemesi gerektiğini söylüyor Erhan Güler. “Mesleğimi insanlara güzel şeyler sunmak ve kendimi ayakta tutmak için yapıyorum. Piyasada dönen birçok olumsuz şey var maalesef. Fakat yem olmadım onlara. Çünkü kimsenin beni tanıması için magazin programlarına çıkmak gibi bir gayem olmadı. Bu yüzden de kimseye yalakalık yapmadım. Beni gerçekten seven büyük bir kitle var” diye konuşurken hayatta en önemli ve en güzel şeyin insanın insana saygı göstermesi olduğunu da belirtmeden geçmiyor sanatçı.
EROL BÜYÜKBURÇ VERDİĞİ SÖZÜ TUTTU
Usta sanatçı merhum Erol Büyükburç’un ilk defa kendi klibinde oyuncu olarak oynadığının da altını çiziyor Erhan Güler. “Erol Büyükburç ilk defa benim klibimde oyuncu olarak oynadı. Düet yaptığı sanatçılarla aynı klipte yer aldı ama ilk defa benim klibimde düet yapmadan oyuncu olarak oynadı” derken bunun sebebini şu sözlerle dile getiriyor, “Ben de bir proje için onlara destek vermiştim. O zaman bana ‘Oğlum! Bir gün ben de senin bir projene büyük destek vereceğim’ demişti. Sözünü tuttu. Benim klibimde oynadı ama aslında Erol Büyükburç özgün olarak klipte kendini oynadı.”
KENDİNİ TOPARLADI, ROMA’DA KLİP ÇEKTİ
Erol Büyükburç ile aralarında çok farklı bir iletişim olduğunu da belirten sanatçı, Büyükburç’a “Ağabeyim” diye hitap ediyor. Onun vefatından sonra sessizliğe büründüğünü ve içine kapandığını kaydeden Güler, “Erol Büyükburç'un vefatından sonra içime kapanmıştım. Birçok magazin programları tarafından videolar istendi ve bununla alakalı konuşmam talep edildi. Ama ben hiçbir zaman bunu reklam boyutuna getirip konuşmadım. Çünkü ben şana, şöhrete Erol ağabeyin üzerinden yürümek istemedim. O bana yakışmazdı. Erol ağabeyden sonra sessizliğe çekilmiştim. Şimdi de 'Sakız' adlı albümün klibimi Türkiye’nin Maldivleri olan Salda’da, Roma’da ve Yeniköy'de çektik. Keyifli bir klip oldu. Eylül’de ekranlarda olacak” diyor.
ALLAH’TAN BAŞKA KİMSEYE GÜVENMEM
Oyunculuğu da müziği de birbirinden ayırmadan seviyor Erhan Güler. İkisine de çok düşkün ama oyunculuğun bir adım önde olduğunu söylemeden de edemiyor. Neden oyunculuğun daha önde olduğunu sorduğumuzda müzik piyasasının çoğunun kalitesiz insanların elinde olduğuna vurgu yapıyor. “Tiyatro ve oyunculuk daha farklı. Müzik piyasası artık kurtların ve çakalların elinde. Ben kurtlar sofrasına oturmayı sevmem. Tabi ki bazılarını tenzih ediyorum. Ama çoğunluk öyle olunca ortaya genel bir kanı çıkıyor. Cesaretimi hiçbir zaman kaybetmedim. Çünkü Allah’tan başka hiç kimseye güvenmem ben. O yüzden kendi mücadelemi hep kendim verdim” diyerek hayatındaki ayrıntıları paylaşıyor bizimle. Canı yanıyor ama mücadeleden de hiçbir zaman vazgeçmiyor.
ERHAN GÜLER’İN KEŞKESİ
Sanat camiasının olumsuz gidişatından muzdarip olan sanatçı, camiaya girdiği için pişmanlık duymadığını da ifade ediyor. Camiaya girdiği için keşkeleri olmadığını özellikle belirten Güler, “Mesleğimden çok memnunum. Keşke demiyorum. Ancak keşke insanların egoları bu kadar havalarda olmasa. Keşke insanlar kendilerini bu kadar yükseklerde görmeseler de kimseyi aşağılamasalar. O zaman herşey daha iyi, daha güzel olurdu. Hepimiz bu vatanın evlatlarıyız ve birbirimize insanca sahip çıkmalıyız” diyerek, sanat camiasına girmeye aday gençlere, “Kendileri eğitsinler ve bu işi kolaysamasınlar” tavsiyesinde bulunuyor.
ERHAN GÜLER KİMDİR
8 Nisan 1985, İstanbul doğumlu. 1999 yılında daha çocuk yaşlarda iken tiyatro ile sanat dünyasına giriş yaptı. Oyunculuğu gibi müziğe olan ilgisi de çocukluğunda başlayan Güler, 2 yıl opera sanatçısı Pınar Ünker’den şan dersleri aldı. 2011 yılında ilk albümü “Beni Sevecektin”, 2012 yılında ise 2. albümü “Çaresiz Ayrılık” albümünü çıkarttı.
“Veysel Karani”, “Yitik”, “Nerdesin Öğretmenim”, “Baba Dostu” filmlerinde ve “Hayatın İçinden” isimli televizyon dizisinde başrol oynadı. Ölümsüz Kahramanlar, Sırlar Dünyası, Kalp Gözü gibi televizyon dizilerinde de rol alan sanatçı, 2002 yapımı olan ve Tarık Akan’ın oynadığı Koçum Benim dizisinde de konuk oyuncu olarak yer aldı.
Diğer bazı projeler ise şu şekilde;
Mahallenin Muhtarları (TV Dizisi): Cenk
Kız Annesi (TV Dizisi): Arda
İhanet (TV Dizisi): Sinan Hancı
Hafız (TV Filmi): Sadık
Röportaj: Narin DEMİRCİ